2024 Yılında 190 Bin Çocuğun Akran Zorbalığı Yüzünden Hayatı Gölgelendi
Akran zorbalığı; okullarda, sokakta ve dijital platformlarda birçok çocuğun görünmeyen yarası haline gelirken, uzmanlar hem mağdurlar hem de zorba çocukların duygusal dünyasında ciddi kırılmalar yaşandığına dikkat çekiyor.
Zorba Neden Zayıfı Hedef Alıyor?
Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal,Oda Tv Muhabiri Zeynep Çakır’a yaptığı açıklamada zorba çocukların genellikle pasif, sessiz ve savunmasız çocukları seçtiğini belirtiyor:“Zorbalık yapan çocuklar, saldırgan davranışı kabul gören bir yöntem olarak görüyor. Genelde gergin, öfkeli ve saldırganlığa daha olumlu bakan bireyler oluyorlar.”
Uzman Psikolog Tuğana Akyürek ise zorbanın gücünü göstermek için “en zayıf halkayı” hedef aldığını ifade ediyor:“Zorbalar genellikle kendi bastırılmış öfkeleri, değersizlik duyguları ve ilgisizlikle büyüyen iç dünyalarından beslenir. Kontrol etme arzusu, bir gruba ait olma çabası, kendisine yöneltilmiş şiddetin dışa vurumu olabilir.”
Sadece Mağdur Değil, Sessiz Kalan da Yaralanıyor
Zorba grubuna dahil olan ya da sessiz kalan çocuklar da bu şiddet döngüsünün görünmeyen mağdurları…
Prof. Dr. İnal:“Bazı çocuklar, dışlanmamak için zorbalığa karşı sessiz kalıyor. Bu davranışlar psikolojik olarak ciddi yük oluşturabiliyor.”
Akyürek ise bunun ilerleyen yaşlarda daha ciddi sorunlara yol açtığını söylüyor:“Kendini ifade edememe, özgüven eksikliği, suçluluk duygusu, pasif kişilik gelişimi… Bunlar uzun vadede görülen sonuçlar.”
Ailede Bastırılmış Öfke, Zorbalığı Tetikliyor
Uzmanlar, zorbalık döngüsünün kaynağında sıklıkla aile içi şiddet, duygusal ihmal ve ilgisizlik olduğuna işaret ediyor.
Akyürek:“Zorbalık çoğu zaman bir ‘Ben de buradayım!’ çığlığıdır. Sevgisiz büyüyen çocuk,dışarıya saldırganlıkla sesini duyurmaya çalışır.”
Zorbalık Travma Bırakıyor: ‘Ben Yetersizim’ İnancı Yerleşiyor
Fiziksel görünüm üzerinden yapılan zorbalıklar, çocuğun beden algısını ve özgüvenini kökünden sarsıyor.
Akyürek’e göre bu durum, özellikle ergenlik döneminde çok daha yıkıcı etkiler doğuruyor:“Yeme bozuklukları, sosyal fobi, depresyon ve ‘ben yetersizim’ inancı çocukta kalıcı hale geliyor.”
Prof. Dr. İnal ise çocuklarda kaygı bozuklukları, içe kapanma, eğitimde başarısızlık ve hatta kendine zarar verme eğilimleri görülebileceğini belirtiyor.
Sanal Dünyada Gerçek Travmalar: Dijital Zorbalık
Zorbalık artık sadece okul koridorlarında değil… Sosyal medya, oyun grupları ve mesajlaşma platformlarında da tehdit, hakaret ve ifşalarla dijital zorbalıklar yaşanıyor.
Akyürek:“Siber zorbalık çocukların gerçeklik algısını zedeliyor. Sürekli izlenme ve aşağılanma hissi paranoyaya neden olabilir.”
Ebeveynler Ne Yapmalı?
Uzmanlara göre zorbalık yaşayan çocukların durumu çoğu kez gözden kaçıyor.
Akyürek:“İçe kapanma, okuldan soğuma, ani öfke ve iştahsızlık gibi değişimler sinyaldir. ‘Ne oldu?’ demek yerine, ‘Birlikte çözeriz’ diyerek güven vermek gerekir.”
Prof. Dr. İnal ise çocukların suçlanmaması gerektiğini vurguluyor:
“Neden kendini koruyamadın demek, çocuğun kendini daha da suçlamasına ve anlatmaktan çekinmesine neden olur.”Zorbalık Döngüsünü Kırmak İçin Neler Yapılmalı?
Okullar, uzmanlara göre bu mücadelenin merkezinde yer almalı.
Prof. Dr. İnal:“Okullarda mutlaka rehber öğretmen, psikolojik danışman ve sosyal hizmet uzmanı istihdam edilmeli. Akran zorbalığıyla mücadele ekipleri kurulmalı.”
Akyürek ise çocuklara küçük yaştan itibaren empati, ‘hayır’ diyebilme, özgüven, sınır koyma ve problemi çözme becerilerinin kazandırılması gerektiğini söylüyor.
Akran zorbalığı yalnızca bir “çocukluk sorunu” değil; geleceğin sağlıklı bireylerini yetiştirmek için çözülmesi gereken ciddi bir toplumsal problem.
Kaynak: ODATTV.COM
